Corona Vİrüsün İş Sağlığı ve Güvenlİğİne Etkİsİ

Corona Vİrüsün (Covid-19) İş Sağlığı ve Güvenlİğİne Etkİsİ

Blog Single

Corona virüs (Covid-19), ilk olarak Çin’de ortaya çıkmış ve tüm dünyayı etkisi altına alması sonucunda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 11.03.2020 tarihinde pandemi (küresel salgın) ilan edilmiştir. Salgının iş hayatına olan etkisi de çeşitli ihtilafları beraberinde getirmektedir. Bu yazımızda, işveren ve işçilerin Corona virüs nedeniyle yükümlülükleri hakkında bilgiler yer almaktadır.

1. CORONA VİRÜSE KARŞI İŞÇİ VE İŞVERENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 417/2 maddesinde işverenin, iş sağlığı ve güvenliği açısından genel bir çerçevede her türlü önlemi almakla yükümlü olduğu belirtilmiştir:.

şveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.

İşyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenleme amacıyla hazırlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun İşverenin Genel Yükümlülüğü başlıklı 4.maddesinde ise işverenin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin geniş bir yükümlülüğünün bulunduğu, bu yükümlülüklerin neler olduğu ve bu yükümlülüklere aykırı davranılması neticesinde doğacak zarardan bizzat işverenin sorumlu tutulacağı düzenlenmiştir:

İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;.

  • Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
  • İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.
  • Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
  • Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
  • Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.
  • İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
  • Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
  • İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz

  • Virüse ilişkin olarak; işveren tarafından normal şartlarda alınan tedbirlere ek olarak virüsle ilgili özel tedbirler alınmalı, çalışanlara eğitim ve bilgi verilmeli, gerekli ekipmanlar temin edilmelidir. Ayrıca işverenin, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirleri almakla yükümlülüğü sona ermemekte bununla birlikte bu tedbirlere uyulup uyulmadığını kontrol etmek ve aykırılıkların giderilmesini sağlamakla da yükümlüdür. Örnek olarak; salgın döneminde çalışmaya devam eden iş yerlerinde, işverenler virüsün bulaşmasını önleme amacıyla işyerini sık sık dezenfekte ettirmek, çalışanlar arasında belirli mesafenin bulunması ve çalışanlarına maske ve eldiven temin etmekle birlikte bu ekipmanların çalışanlar tarafından kullanıldığını da denetlemesi ve kullanmayanların tespit edilmesi halinde bu aykırılığın giderilmesini sağlamakla yükümlüdür. (Maske ve eldiven genel olarak her çalışan tarafından önlem amacıyla kullanılmakla birlikte mesleki olarak alınması gereken ek önlemlerin de bulunması halinde işverenin bu önlemleri de alması gerekmektedir.):

    Çalışanlardan birisinde virüsün belirtilerinin görülmesi veya çalışanın enfekte olduğundan şüphelenilmesi halinde işverenin derhal iş hekimine veya en yakın sağlık kuruluşuna bildirmesi gerekmektedir. Bu hem enfekte olan çalışanın sağlığı hem de işyerinde çalışmakta olan diğer çalışanların sağlığını koruma açısından işverenin yükümlülüğündedir.

    Bunlara ek olarak, kendisinin veya diğer bir çalışanın enfekte olduğundan şüphelenen çalışanın da işveren ile işbirliği yapma yükümlülüğü uyarınca, diğer çalışanların sağlığını tehlikeye atmamak için bu durumu derhal işverenine bildirmesi gerekmektedir. Bu durum İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 19/1.maddesinde yer almaktadır: “Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür.” Bu durum, çalışanın sorumluluğunu doğursa da işverenin yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır.

    İşveren, yükümlülüklerine aykırı şekilde davranması neticesinde doğacak zararlardan bizzat sorumludur. Buna ilişkin olarak; çalışanın sorumluluğunu yerine getirmediği, kendi kusurundan kaynaklanan bir zararın olmadığı ve diğer benzer gerekçelere dayanarak sorumluluğunun olmadığını ileri süremez. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 19/3.maddesi bu durumu açıkça düzenlemektedir: “Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki sorumlulukları, işverenin sorumluluklarını etkilemez.” Yine aynı doğrultuda olan bir diğer kanun hükmü de TBK’nın 417/3.maddesidir: “İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.”

    2. CORONA VİRÜSÜN İŞ KAZASI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

    İşçiye, Corona virüsün bulaşması halinde bu durumun iş kazası sayılıp sayılmayacağında belirleyici unsur illiyet bağı olacaktır. İşçi iş görme edimini yerine getirirken virüsün bulaşması halinde bu durum iş kazası olarak kabul edilecektir. Fakat burada önem arz eden bir diğer husus ise virüsün ne zaman ve nasıl bulaştığının tespit edilebilmesidir. İşçinin, salgın sırasında çalışmaması varsayımında virüs bulaşsa dahi iş görme edimi söz konusu olmadığı için iş kazası olarak değerlendirilemez. Fakat enfekte olan bir işçinin, işyerine gelip bu virüsü diğer işçilere bulaştırması iş kazası olarak değerlendirilecektir. Böyle bir durumda işverenin, diğer işçilere de virüsün bulaşmasını engelleyebilmek için enfekte olan işçiyi çalıştırmaması gerekmektedir.r.

    Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin domuz gribi (H1N1) neticesinde gerçekleşen ölümün belirli şartların varlığı halinde iş kazası niteliğinde olduğuna dair kararı emsal niteliğindedir. (2018/5018 esas ve 2019/2931 karar) Karara göre, iş görme edimi kapsamında yurt dışına giden ve ülkeye geri döndükten bir süre sonra salgın nedeniyle vefat ettiği tespit edilen işçinin ölümü iş kazası olarak kabul edilmektedir. “…Somut olayda, tır şoförü olan davacı murisinin 26.11.2009 tarihinde davalı işveren tarafından Ukrayna’ya sefere gönderildiği,11.12.2009 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, Adli Tıp Kurumu raporunda, H1N1 virüsünün kuluçka süresinin 1-4 gün arasında değiştiği, murisin 13.12.2009 tarihli hastaneye başvurusunda belirttiği şikayetlerin hastalığın başlangıç belirtileri olduğu taktirde hastalığın bulaşmasının bu tarihten 1-4 gün öncesinde gerçekleşmiş olacağının bildirildiği, buna göre davacı murisinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı yukarıda belirtilen rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır…”

    Yukarıda yer alan ve emsal niteliğinde olan Yargıtay kararından da görüleceği üzere Corona virüsün, iş görme edimini yerine getirirken bulaştığının tespiti halinde iş kazası olarak değerlendirilecektir.

    Paylaş: